Kadınlarda 21 günden daha kısa veya 35 günden daha uzun süren adet , düzensizlik olarak tanımlanmaktadır. Adet kanamasının miktarının fazla, kanama süresinin uzun olması, iki adet dönemi arasında leke şeklinde kanama görülmesi durumlarında doktora danışılması gerekmektedir. İlk defa görülen adet kanamasından menopoz sürecine kadar, üremeyle ilgili hormonal değişiklikler ve adet kanamasıyla sonuçlanan dönemlik değişimler mensturel periyot olarak adlandırılmaktadır. Adet kanamasının ilk günü bu periyotun başlangıcıdır. Bu periyot yaklaşık 28 günde bir tekrar etmektedir. İlk adet kanamasından sonra gelen 12-18 aylık zaman dönemde adetlerdeki düzensizlik normal görülmektedir. Normal bir adet kanamasını oluşturan 4 sebep vardır; Yumurta, Hipotalamus, hipofiz, ve rahimdir. Bunların herhangi birinde oluşacak problem adet düzensizliğine yol açmaktadır.
Stres:
Kişinin kilosundaki ani değişimler, yetersiz ve dengesiz beslenme düzeni, beslenme, egzersiz yapmama ya da bir anda ağır bir egzersiz programına girme, kaygı, çeşitli hastalıklar, uzun seyahatler ve kişinin günlük hayatını etkileyebilecek değişiklikler vücutta strese yol açtığı için adet düzensizliğine sebep olabilmektedir.
Doğum Kontrol Hapları:
Doğum kontrol haplarının birçoğunun muhtevasında estrojen ve progesteron hormonları vardır. Bu haplar yumurtalıkların yumurta üretmesine engel olarak gebeliği önlemektedir. Doğum kontrol haplarını kullanmak, kullanmayı bırakmak adet de düzensizliğe neden olabilir. Doğum kontrol hapı bıraktıktan sonra adet düzeninin normal şartlara dönmesi 3-6 ay arasında değişiklik gösterebilmektedir. İçeriğinde yalnız progesteron hormonu içeren doğum kontrol haplarını kullananlar adet periyotları arasında kanamayla karşı karşıya gelebilmektedirler.
Uterin Polipler, Myomlar:
Rahimde oluşan polipler, rahmin iç tabakasındaki önemsiz küçük oluşumlar olarak tanımlanmaktadır. Myomlar da rahim duvarının katmanlarında görülen tümörler olarak adlandırılır. Genellikle 0.5 mm ile 10-15 cm’ye kadar boyutları görülebilmektedir. Myomlar genellikle iyi huylu tümörlerdir. Fakat şiddetli kanama ve ağrıya sebep olabilmektedirler. Miyomun büyüklüğüne bağlı mesane ve makatta baskı olabilmektedir.
Endometriozis:
Rahmi çevreleyen ve her adet döneminde kanama ile atılan endometriyal doku, rahim dışında büyümeye başlarsa endometriozisolarak adlandırılır. Endometriyal doku, yumurtalık, sindirim sistemi, rektum ve rahim arasındaki bölgede, bağırsak, fallop tüpleri ile bu bölgedeki diğer organlar üstünde büyüyebilmektedir. Adetteki düzensizlik, cinsel ilişkide ağrı, fazla kanama, adet öncesi ve sonrasında ağrılar endomeriozis belirtilerindendir.
İltihaplı Pelvik Rahatsızlık:
iltihaplı pelvik bakteriyel bir enfeksiyon sonucu gelişir. Kadın üreme sistemini olumsuz yönde etkiler. Cinsel temas ile bulaşan bakteri, rahim ve üst genital sisteme kadar yayılma yapabilirler. Bu bakterilerin doğum, kürtaj ve düşük operasyonları sırasında üreme organlarına bulaşma ihtimali vardır. Adette düzensizlikler, vajina bölgesinde kötü koku, vajinal akıntı, ateş, bulantı, kusma, ishal, leğen kemiği ve alt karın bölgesinde ağrı belirtiler arasındadır.
Polikistik Yumurtalık:
Yumurtalıkların normalden fazla erkeklik hormonu üretmesi neticesin de kistlerin oluştuğu gözlemlenebilmektedir. Yüksek miktardaki erkeklik hormonu yumurtaların olgunlaşmasına engel olur ve sonucunda yumurta atılımı gerçekleşemez. Genellikle bu durum fazla kilo, infertilite, aşırı kıllanma ile bağlantı göstermektedir.
Prematüre Yumurtalık Yetmezliği:
Genel olarak 40 yaş altındaki yumurtlaması geçiken yada olmayan kadınlarda rastlanılan bir durumdur. Adet kanamalarında düzensizlik görülebilmektedir. Bazı hastalarda adet kanamasının tamamen kesildiği gözlemlenmiştir. Kalıtsal olduğu gibi kemoterapi ve radyasyon tedavileri ve stres sebebiyle de görülebilmektedir.